Rukye ♥ Şifa ♥ VE ♥ Sekinet ♥ Ayetleri
Ictenlikle Dinleyin
RUKYE♥♥♥SIFA♥♥♥VE♥♥♥SEKINET♥♥♥AYETLERI
UZANIN,KULLAKLIKLARI TAKIN,RUKYENİN SESİNİ DAYANABİLDİĞİNİZ KADAR AÇIN,
GÖZLERİNİZ KAPALI DİNLEYİN,
OKUNUŞA ÇOK KONSANTRE OLUN,
VE ŞİFA NİYETİYLE DİNLEYİN. ŞİFAYI VEREN ALLAH C.C DIR ,
BU SADECE BİR VESİLEDİR ŞİFAYI ALLAH
TAN İSTEYİN.
Sırt üstü uzanın veya oturun
Gözleriniz daima kapalı olsun, açmayın gözlerinizi
Birşey düşünmeyin, düşünmemeye çalışın
Okunan ayetlere konsantre olun
Kulaklıkla dinleyin rukyeyi ve de kulaklığın sesi yüksek olsun
Hiçbir şekilde bölmeyin (su içeyim, yemek oldu mu acaba, veya bey şu nerde-hanım bu nerde vss hiçbir bahane olmasın bölmeniz için, bütün bahane olabilecek bahaneleri ortadan kaldırın öyle dinleyin bitene kadar)
Rukye dinlerken abdestli olmak gerekli
Sekînet ile sükûnet, maddi ve manevi olarak sâkin olmak, durmak, hareket halinden duruş haline geçmek gibi aynı manayı ifade etmekle beraber, aralarında bazı farklar da vardır.
– Sekînet, sükûnet ve sükûn kelimelerinin hepsi SEKENE kökünden türemişlerdir. Sekene kelimesi durmak, bir yere yerleşmek, sabitlenmek manasına gelir.
– Sekînet: tatmin olmak, itminana kavuşmak, iç telaştan kurtulmak, temkin sahibi, ağırbaşlı olmak, vakarlı olmak, iç huzura kavuşmak manasına gelir.
“İmandaki yakînlerini iyice artırsınlar diye, müminlerin kalplerine sekîneti indiren O’dur.” (Fetih, 48/4)
mealindeki ayette sekînet bu manada kullanılmıştır.
– Sükûnet: Sükûn kelimesi gibi bir mastardır. Bu kelime hem maddi, fiziki, cismani hem manevi, ruhani olarak kişinin duruşunu, durgunlaşmasını ifade eder. Sekînet ise, daha çok manevi, ruhî cephede tezahür eden olgunluk için kullanılır.
Telaştan kaynaklanan bir iç hareketlenmenin durgunlaşması, belli bir itminana bağlıdır. Bu itminanın sonunda ilk olarak kalbin hafakanı gibi fiziki sükûnet, ardından da gönül huzuru gibi manevi sekînet; önce harici sükûn, ardından dahili sekînet meydana gelir.
– Halim selim olmak bir sükûnet halidir. Bu sükûnetin olması için, ruhî sekînetin olması gerekir.
– Sakin olmak, sükûn bulmak, sekînete ermenin mukaddimeleridir.
– Mümin, namaza giderken bile, aceleci bir tavırla değil, vakarlı, ağır başlı bir tavır, bir duruş sergilemesi gerekir. Böyle olunca, insan her zaman vakarlı, ağırbaşlı, sâkin tavırlarıyla sükûnet göstermeli ve sekînete ermelidir.
– Konuşurken, yürürken, iş yaparken, başkasını dinlerken gösterilen ağırbaşlılık bir sükûnetin tezahürü ve bir sekînetin emaresidir.
– Kur’an’da SEKÎNET kelimesi şu altı yerde geçmektedir: Bakara, 2/248; Tevbe, 9/26, 40; Fetih, 48/4, 18, 26. Bu ayetlerin meallerine ve tefsirlerine bakarak da “sekînet” hakkında bir fikir edinebiliriz.