Kanalımıza ABONE OLUN ? https://goo.gl/yDnyXI ?
Web Sitemizi Ziyaret Edin ? https://goo.gl/kBbPK4 ?
Facebook Sayfamızı Beğenin ? https://goo.gl/ppqIPP ?
Gül Hastalığı Nedir ? Nasıl Tedavi Edilir ?
Gül Hastalığı Nedir?
Roza, rozase ve gülleme gibi de anılabilen gül hastalığı, kısaca bir cilt hastalığıdır. Özellikle beyaz tenli kişilerde ortaya çıkan gül hastalığı, ciltte ilk olarak kendini yüz bölgesinde belli eder. İlk olarak sivilcemsi bir doku olarak dışa vurur, sonrasında ortaya çıktığı bu sivilcemsi doku döküntü haline gelir ve oluştuğu yerde kırmızı bir halka şeklinde iz bırakır. Bu izler bazen de iltihaplanır ve yüz bölgesinde yanma hissiyatı oluşturur. Eğer gül hastalığı ilerler ve ağırlaşırsa tedavi sürecinden sonra ciltte kalıcı izler meydana gelir. Yüz dışında vücudun her yerinde görülebilme ihtimali de vardır. Genel olarak orta yaşlı kişilerde daha sıklıkla görülebilen bir rahatsızlıktır.
Gül Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
* Bağışıklık sistemindeki rahatsızlıklar ve dengesizlikler,
* Aile bireylerinde önceden görülmüş gül hastalığı, (genetik sebeplerle gül hastalığının bağlantısı hala tam netleştirilememiştir.)
* Ciltte görülebilen helikobakter pilori bakterisi,
* Ciltte görülebilen demodeks akarları,
* Çok yüksek ısıya ya da çok düşük ısıya maruz kalmak,
* Fazla alkol almak,
* Fazla stresli dönemler geçirmek,
* Çok fazla baharatlı yiyecekler tüketmek,
* Gül hastalığının yarattığı yanma ve kızarıklık hissinin kişiyi psikolojik olarak çok etkileyip hastalığın daha da ağırlaşması.
Gül Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Gül hastalığına yakalanan bir kişinin cildinde (özellikle yüz bölgesinde) iltihaplı sivilceler oluşmaya başlar. Bunun yanında yüzde bir ateşlenme, yanma hissi, damarların cilde yakın noktalarda genişlemesi ve gözle görülür kızarıklık durumları baş gösterir. Bunun yanında vücutta oluşan reflü gibi hastalıklar da gül hastalığının tetikleyicisi niteliğindedir.
Gül Hastalığının Tedavisi Nasıl Olur?
Gül hastalığının tedavi süreci uzun ve meşakkatli bir süreçtir. En az 3 ay sürecek dönemlerde hasta kişide en çok aranan özelliklerden biri sabırlı olması gerekliliğidir. Çünkü hastalığın iyileşme evresinde yeterli sabrı gösteremeyen hastalarda oluşan sinir, stres, gerginlik ve üzüntü hastalığın tekrar tekrar nüksetmesine ve vücudun iyiden iyiye yorulmasına sebep olmaktadır. Tedavi sürecinde ilk dikkat edilen şey, derinin gül hastalığına yakalanmasına sebep olan tüm sebeplere iyice önlem almaktır. Tedavi süreci içerisindeyken bir şekilde tekrardan bu etkilere maruz kalmak hastalığı tekrar tekrar nüksettirecektir. Örneğin; güneş altında durmama, ruhsal olarak kendini olumsuz düşüncelerden kurtarma ve ciltteki gül hastalıkları için herhangi bir kozmetik ürününü kesinlikle kullanmama gibi durumlara çok dikkat edilmelidir. Gül hastalığı sürecine bu detaylara dikkat edilerek başladıktan sonra, mutlaka doktor kontrolünde olacak şekilde hastalığı bitirecek jel antibiyotikler ya da oral yolla alınan antibiyotikler kullanılmaya başlanır. Eğer doktorunuz kullanılan bu antibiyotiklerin de yetersiz olduğunu düşünüyorsa sizin için lazer tedavisi uygulamak isteyebilir. Bu lazer tedavisinin uygulaması derinin üzerindeki kızarıklıklara sebebiyet veren damarların yok edilmesidir. Bu lazer tedavileri 30 ya da 45 günlük arayla uygulanır. Bu süreçler geçtikten sonra 2 ya da 3 kez lazer uygulaması devam eder. Ancak bu süreçlerin içerisinde tabi ki iyileşmeye yardımcı olacak tedbirleri de elden bırakmamak gerekir. Örneğin; kesinlikle sıcak suyla duş almamak, iltihaplanmalara karşı mümkün olduğunca cildi hijyenik tutmak ve tüm tedavi süreci boyunca dışarıya çıkıldığı zaman güneş losyonu kullanmak gibi örneklendirebileceğimiz pek çok duruma çok dikkat edilmelidir. Bunun dışında yüz bölgesinde oluşabilecek gül hastalıklarında, tedavi sürecinde gözlere sıçrayıp enfeksiyon yaratması durumuna karşı da önlem alınması gerekir. Doktorun gözünüz için verdiği ilaçları ihmal etmeden kullanılmalı ve sık sık temizliği yapılmalıdır. Tüm bu tedavi yöntemleri uygulanırken gül hastalığını geçiren kişinin psikolojik olarak iyiden iyiye düşüş yaşaması, yüzündeki ve vücudundaki lekelenmeler ve iltihaplardan iyice rahatsız olup özgüven düşüşü sebebiyle sosyal ve iş hayatında ciddi sorunlara ve sıkıntılara sebep olabilir. Böyle bir süreçten geçiliyorsa mutlaka doktorunuza danışılması ve hatta gerekiyorsa psikolojik desteğe başvurulması gerekmektedir.