Evde Muhabbet Kuşu Beslemek İle İlgili Bazı Hadisler | Kayıp Dualar
Kanalımıza ABONE OLUN ? https://goo.gl/yDnyXI ?
Web Sitemizi Ziyaret Edin ? https://goo.gl/kBbPK4 ?
Facebook Sayfamızı Beğenin ? https://goo.gl/ppqIPP ?
Evde Muhabbet Kuşu Beslemek İle İlgili Bazı Hadisler
Çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. Gökte süzülen kuştan, denizin derinliklerinde yüzen balıklara; rengi ve kokusu ile gülümseyen güzelim çiçeklerden rengârenk uçuşan kelebeklere; birbirinden güzel ağaçları bağrında barındırarak semâya uzanan dağlardan, çağıldayan derelere kadar iç içe, yan yana sıralanan güzellikler…
Bu güzelliklerden ve tatlı nimetlerden kuşları Kur’ân-ı Kerim nasıl anlatıyor?
“Gökle yer arasında Allah’ın hükmüne boyun eğerek uçan kuşları görmezler mi? Onları havada tutan Allah’tan başkası değildir. Îman eden bir topluluk için şüphesiz bunda deliller vardır.”
“Görmedin mi, göklerde ve yerde olanlar ve kanat vuran kuşlar Allah’ı tesbih eder. Onların hepsi ibadetini de bilir, tesbihini de. Allah ise onların işlediklerini hakkıyla bilir.”
Kur’ân, kuşlardan sadece kuş oldukları için bahsetmiyor. Onları gökyüzünde kimin tuttuğunu, kimin emri altında hareket ettiklerini dikkatimize sunuyor. Yaptıkları hareketlerin, çıkardıkları seslerin mânâsız ve başıboş olmadığını, her birinin kendine göre bir ibadet ve tesbihinin bulunduğunu anlatıyor. Kısaca, milyarlarca kuştan her biri Allah’ın varlığını ve birliğini ilan eden İlâhî bir mektuptur.
Kâinata ve varlıklara bu gözle bakan insan, onlardaki güzelliklerden Cemîl ve Lâtif olan Cenab-ı Hakka gidecektir.
Evet, kuşlar birer nimet. Başta Rabbimizi tanımamıza vasıta olan bir nimet. Ötüşleri ile şakımaları ile zikirlerini haykıran bir nimet. Rengârenk tüyleri, uçuşları ve duruşları ile birbirinden güzel manzaralar sergileyen bin bir nimet…
Bilhassa şehir hayatının kendine has tarzı itibariyle bu nimetlerden yakinen istifade edemeyen bazı kimseler kanarya, bülbül, muhabbet kuşu ve papağan gibi kuşları sesleri ve süsleri maksadıyla evlerinde besliyorlar. Burada o hayvanlara bir zulüm söz konusu olmaz. Zaten bu kuşlar kafeste yaşayabilecek yapıdadırlar. Ciddi bir besleme ve bakıma tâbi olduklarından bir zarara uğramış olmuyorlar.
Nitekim Asr-ı Saadette bu meseleye ışık tutan bir hâdise de vardır. Sahabe-i Kiramdan Enes bin Mâlik’in küçük kardeşinin küçük bir kuşu vardı. Bir seferinde Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bu çocuğu gördüğünde, “Kuşcağıza ne oldu?” diye sormuştu.
Bu ifadeden de kuş beslemenin mübah sayıldığı anlaşılmaktadır.
Fakat burada dikkat edilmesi gereken bir husus vardır. Şöyle ki: Kuş sevgisi, merakı, hobisi günümüzün büyük bir kısmını almamalı, ibadetimize engel olmamalı, bizi asıl vazifelerimizden alıkoymamalı, işi mâlâyaniyata, boş meşguliyete götürmemelidir.
Akvaryum için de aynı şeyler geçerlidir. Birbirinden güzel balıkların yüzüşlerini seyretmek insana birçok mânâları hatırlatacaktır. Balıkların dışında diğer deniz hayvanları da aynı kategoriye tabidir.